Cunda ve Ayvalık Yeme İçme Önerileri

Bu yazı 6.05.2020 tarihinde güncellendi.

Ekim 2019’da Ayvalık Zeytin Hasadı için Cunda ve Ayvalık’taydım. Seyahatim, bu şahane topraklara yaptığım üçüncü ziyaretti. Yani kafamda bir şeyler var ama üzerinden de biraz zaman geçtiği için tazeleyici anılara ihtiyaç söz konusu. O tazeleyici anılar, bana baya iyi geldi ve Cunda-Ayvalık olmazsa olmazlarıma eklendi.

Cunda ve Ayvalık yeme-içme önerilerim, bu gelişimde fazlasıyla tazelendi. Listemde olup, gidemediğim mekanların sayısı da elbette çok ama onları da bir daha ki gidişime saklıyorum.

Cunda ve Ayvalık Nerede Ne Yenir?

“Nerede?, Ne?” gibi soruların çok net cevaplara sahip olma zorunluluğu varmış gibi davranmıyorum ve tamamen kişisel yeme-içme önerilerimi paylaşıyorum.

#1 Taş Kahve | Cunda

Cunda’yla ilgili herkesin ilk sırasına yerleşmeye hazır mekanlardan. Ruhu ve kimlikli duruşu oradaki pek çok mekandan oldukça önde. Dışarda yer bulamazsanız, içeride oturmanın o muhteşem keyfine de dahil olabilirsiniz. Kesinlikle içerinin atmosferi çok daha etkileyici. Okey ve tavla gibi oyun seçenekleriniz olduğunu da unutmayın.

Yanlış hatırlamıyorsam, kahvaltı seçenekleri de mevcut. Türk kahvesi ve ada çayı güle oynaya tercih edileceklerden olmalı. Sonrasına siz bakın 🙂 Siz içeride otururken, kulağınıza “tak tak” sesleri gelecektir büyük ihtimal, endişeye gerek yok. Kahve çekirdeği dövmekteler. Mis.

#2 Ayna | Cunda

Ayna da en az Taş Kahve kadar çok önerilen ve listelerde yer alan mekanlardan. Taş Kahve’nin arka kapısından çıkınca Ayna’ya ulaşmak mümkün.

Ayna’nın öğle ve akşam olmak üzere iki farklı menüsü var. Akşam menüsünün daha tatmin edici olduğunu söylemek mümkün. Modern zaman mekanı olan Ayna, gerçekten lezzetli tabaklar çıkarmakta. Beğenilmeyecek bir seçim yok gibi. Peki, lezzet fiyatların yüksekliğini örter mi?

#3 Orman Coffee / Cocktail | Cunda

Buraya dair duyduğum övgüler o kadar fazla ki. Tabii, koşa koşa gittim Orman Coffee / Cocktail ile tanışmaya ama sezonu kapatmışlardı gittiğimde. Keşke diğer pek çok mekan gibi sezon kapanış tarihi ekim sonu olsaydı. Cunda’ya gittiğinizde uğrarsanız yorumlarınızı beklerim. Özellikle de kokteyl konusunda baya iyi oldukları söyleniyor.

#4 Frenk Cunda

Burayı açık buldum işte. Kokteyl, kahve ve atmosfer konusunda oldukça yüksek beklentilerle gidip, karşılığını aldığım bir mekan. Kapı önünde oturması da, içeride ya da arka bahçede takılması da baya keyifli. Adanın ruhuna çok yakışmış.

#5 Son Vapur | Cunda

Cunda’da özellikle de deniz kenarında yüksek olan restaurant ve meyhane sayısı, akşam yemeği için karar vermeyi oldukça zorlaştırıyor. Paşa gönlünüzün kriterlerinden içinize sinen bir restaurant çıkmazsa yolunuzu Son Vapur’a çevirebilirsiniz.

Kalabalıktan biraz uzağa konumlanmış yerinden ötürü çok cazip gelen Son Vapur, bu gidişimde ikinci kez deneyimlemiş oldu. Hem servisi hem de lezzetleri bu sefer çok daha iyi buldum. Balık simidini seçenekleriniz arasına mutlaka ekleyiniz.

Bir de “özel salatamızı denemek ister misiniz?” diye sorduklarında karşıma domates- soğan ikilisinin çıkacağını düşünmemiştim. Domates o kadar lezzetli ki salatanın özel olarak sunulması gayet normal. Tuzla yoğrulmuş soğanla da birleşince gerçekten gecenin yıldızı olup çıkıyor.

#6 Tamam Meyhane | Ayvalık

Ayvalık’a vardığımız ilk akşam Tamam Meyhane’nin masasına oturmuştum. Ara sokakta, kendinizi baya Ayvalık’ın yerlisi gibi hissedeceğiniz meyhanelerden. Benim için mekanın atmosferi lezzetlerin önüne geçti galiba. Mezelerin standart düzeyde olduğunu düşünüyorum, tabii kendi damak tadım için.

#7 Macaron Muhallebicisi | Ayvalık

Burası, oturayım da en az birkaç saat takılayım dediğim bir yer oldu. Hem gündüz gözüyle hem de akşam serinliğinde takılmak çok keyifli. Tatlı konusunda içim gitti hakkaten. Bademli muhallebi başta olmak üzere yaklaşık beş-altı çeşit tatlı denedim, sonuç olarak kalbimle hepsini kucaklıyorum. Bu arada Macaron, “makaron” diye okunmuyor. Yazıldığı gibi okunmakta olan Macaron, Mercan Köşkü bitkisinin eski adı aslında.

#8 Pino Cafe | Ayvalık

• 

• 

Burası kahvaltı konusunda beni mest etti. Sabahın erken saatlerinde, Pino’nun bulunduğu o sessiz sokakta güzel bir kahvaltı yapmak gerçekten çok iyi gelmişti.

Pancake <3

Kahvaltının haricinde, pizza ve burger gibi seçenekler de mevcut. Yediğim her şey çok lezzetliydi, artık son yorum sizin.

#9 Cafe Caramel | Ayvalık

Tatlı konusunda da burası çok başarılı kesinlikle. Ara sokakta, keyifle zaman geçirmek için muhteşem eşlikçileri söz konusu. Haydi, listeye ekleyin.

#10 İzvinya | Ayvalık

Kahvaltı için gittiğim İzvinya, yukarıdaki mekanlara göre daha yerel ve daha ev yapımı usulü. Lezzetli! Zeytinler, reçeller, peynirler… Tadına bakılacak çok fazla şey var sofrada.

Cunda Deniz Restaurant

Mekana 2016 yılında gitmiştim, Cunda’ya en son gittiğimde uğramadım. Notlarım 2016 yılına ait.

İşte burası yemekler konusunda şahane! Kalamar, pancar turşusu, haydarisi galiba her şeyi pek leziz…

Meydanda yer aldığı için yoğun kalabalıktan ötürü siparişinizi verdikten sonra uzunca bir süre beklemeyi göze almanız lazım. Garsonlar nefes alacak vakit bulduğunda gayet ilgili davranıyorlar ama o yoğunluğa yetişmek çok zor.

Akşam 9 -9:30 en kilit saatler. Kalabalığın doruklara ulaştığı ve servis kaşığı için 20 dakika beklemenin mümkün olduğu zamanlar. Ama yine de arka masalarda güzel bir yer kaparsanız ve çok acele de etmezseniz akşamın tadını güzel çıkarırsınız.

Sıcak otu tavsiye edilir!

Cunda Körfez Restaurant

Mekana 2016 yılında gitmiştim, Cunda’ya en son gittiğimde uğramadım. Notlarım 2016 yılına ait.

Geçen yaz geldiğim ve mezelerini tekrar denemek için sabırsızlandığım yerlerdendi. Ama o işler öyle olmuyormuş. Daha fazla masa, daha fazla masa algısı biraz bozmuş galiba.

Aşağıdaki tabak siparişim gelene kadar 40 dakika kadar bana eşlik etti! Yaz akşamında o sıcakta 40 dakika yemeğimin gelmesini beklemek saçma tabii.

Değmez bir de. Bir dünya yer var etrafta.

Cunda’da Nerede Denize Girilir?

Ada Camping (Notlarım 2016 yılına ait.)

Denize girecek sakin ve keyifli bir yer arıyorsanız Ada Camping ilk sıraya yazılacak olanlardan. Deniz ve plaj kısmına geçmeden önce yemeklerinin tadı damağımda kaldı, biliniz. Hayatımda yediğim en güzel tavuk parçalarını yedim galiba! Patates kızartması bile anne patatesiydi. Ne şahane! Soğuk kahvesi kendi özel üretimleri, o da efsane.

Plajı da oldukça huzurlu. Pazar günü en hareketli saatlerde gitmemize rağmen şikayet edeceğimiz hiç bir sorunla karşılaşmadık. Personel de bir o kadar kibar ve ilgili.

Nasıl gidilir?

Cunda merkezden taksiye bindiğinizde 25 TL‘ye götürüyorlar. Başka alternatif yok gibi ne yazık ki. Cunda’nın en büyük sorunu bu belki de. Şahane plajları var ama aracınız yoksa hiç bir şekilde ulaşım yok!

Giriş için de 30 TL veriyorsunuz bu arada. Yemeklerin tadına bakmadan ayrılmayın oralardan…

Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı – Rahmi Koç Müzesi

Ada’nın en güzel yerlerinden birisi.

Yıllar yılı harap bir şekilde kalan değirmen ve kilise, Rahmi Koç tarafından restore ediliyor ve şahane bir hale geliyor. Değirmenin manzarası da bonusu oluyor galiba.

Burada limonata denemelisiniz mutlaka! Turistleri düdüklemek için uludağ limonata getirmiyorlar önünüze. Ne güzel.

Diğerleri

– Cunda’da artık diğer şehirler tarafından da bilinen Lokma İmparatoru’nda lokma patlatın.

-Vino ve Uno da kapısını çalmanız için sizi bekliyor.