2021 Yapımı Sevdiğim HBO Max Dizileri

Dizi konusunda HBO’nun karşı tarafa (biz tatlı izleyiciler) yüksek güvenilirlik sunmasının oldukça haklı sebepleri var.

Angels in America, Game of Thrones, Sex and the City, Girls, Six Feet Under, Westworld…

Gelelim günümüze! Tıpkı Netflix gibi dizi+film izleme platformu olan HBO Max’ın 2022 yılında Türkiye’de kullanıma açılacağının heyecanlı bekleyişiyle, 2021 HBO Max yapımlarına fokuslanıp, yıl içerisinde izlediğim, sevdiğim ve izleme listende olup kavuşmayı beklediğim dizileri sıralıyorum.

Starstruck

“Notting Hill’i alın, Fleabag tarzı samimi karmaşayı alın, bir torbada sallayın ve bu büyüleyici romantik komediyi elde edin.” yorumunu okuduktan sonra diziyi izlemeye başlamamak olmazdı. Jessie (Rose Matafeo), Londra’da yaşayan ve ufak tefek işlerde çalışan, yirmili yaşlarında bir Yeni Zelandalı. Yılbaşı gecesinde, film yıldızı Tom Kapoor (Nikesh Patel) olduğu ortaya çıkan yakışıklı bir yabancıyla tanışır. Yollarına yanlış anlaşılmalar ve engeller çıksa da, tek gecelik ilişkileri daha da büyük bir hal alır.

İlk iki bölümünü izledim devam ediyorum, bölüm süreleri 22 dakika zaten. Sevdim ve sevmedim diyecek noktaya gelmedim daha 🙂 Kısa bölüm sürelerine sahip diziler listesinin linkini ekliyorum buraya!

İlk sezonu altı bölümden oluşan dizi, şimdiden ikinci sezon onayını da aldı.

Scenes from a Marriage | BeIN Connect

Seviyorum!

Ingmar Bergman’ın güçlü 70’ler serisi yeniden yorumlandı ve Oscar Isaac ve Jessica Chastain’in hayat verdiği iki güçlü karakterin canlandırdığı genç çiftin; acımasız ayrılıklarının acısı ve hüsranı yeniden gözler önüne serildi. Modern evliliğin her yönü ve onun çöküşleri hakkında – tabii ki Bergman’ın çığır açan girişiminin bir sonucu olarak – son yıllarda artık hedef olamayacak kadar çok şey söylendi. Ancak bu dizi de bir başka olmuş.

Friends: The Reunion

Tabii ki de! 2021’in en güzellerinden.

Oyuncular, bu ikonik sitcom’un 25. yıl dönümünün ardından özel bir bölüm için bir araya geldi. Ve pandemi nedeniyle dünyanın duraklamasıyla çekimlerle ilgili bazı engeller olsa da, yılın ilk aylarında nihayet kavuştuk bu özel bölüme.

Friends ekibinin yeniden buluşmasıyla, ortaya çıkan samimi anlarda; yıldızların gerçek hayattaki arkadaşlıklarının gerçekten ne kadar özel olduğunu da görüyoruz.

The White Lotus | BeIN Connect

Bu yıl severek izlediklerimdendi <3

Senarist Mike White, HBO için Enlightened’ı yarattıktan on yıl sonra, yemyeşil ve ruhen çökmekte olan bir tatil köyünde geçen yeni bir hiciv komedisiyle HBO’ya geri dönüyor. Yazdı ve yönetti.

Yüzeydeki cennetin perde arkasında karanlık işler dönüyor. Tesis müdürü Arnomd (Murray Bartlett) ve ilginç çalışanlardan oluşan ekibi, Jennifer Coolidge, Connie Britton, Steve Zahn, Jake Lacy ve Alexandra Daddario’nun da aralarında bulunduğu rüya gibi bir oyuncu kadrosunun canlandırdığı tuhaf misafir ekibini karşılıyor. Dizi, komedi ve drama, gerçekçilik ve eksantrikliğin kendine özgü karışımını mükemmel bir şekilde yansıtıyor.

İlk sezonu altı bölümden oluşan dizi, ikinci sezon onayını aldı.

Hacks | BeIN Connect

Ay güzelim! Artık biraz tazelenmeye ihtiyacı olan, “yılların” komedyeni Deborah Vance’in hayatına fokuslanıyor. Jean Smart tarafından canlandırılan bu zor karaktere menajeri tarafından beyin fırtınası yapmasına yardımcı olması için komedi yazarı Ava (Hannah Einbinder) gönderilir ancak iki kadın karakter hemen çatışmaya başlar tabi. Yine de, alaycı tavırları, her ikisinin de kariyerleri için ihtiyaç duydukları ilhamı onlara verebilir.

HBO Max yapımı dizinin ilk sezonu 10 bölümden oluşuyor. Kısa bölüm süreleriyle hızlıca akıyor. İkinci sezon onayı da mevcut.

Mare of Easttown | BeIN Connect

Tabii ki de!

Broadchurch’ü sevdiyseniz, Mare of Easttown da küçük kasabada geçen cinayet çözme hikayesiyle kalbinizi çalacak. Kate Winslet, Dedektif Mare Sheehan olarak karşımızda. İşlenen cinayeti çözmeye çalışıyor ama bölgedeki herkes birbirini tanıdığı ya da herkes akraba olduğu için, olay yörüngesindeki herkesi kapsayan bu hikaye kimi zaman içinden çıkılmaz hale geliyor. Eklemem var: Mare’nin özel hayatı da darmadağın. Yeni veya çığır açan bir şey yok ama insanın zihnini meşgul etmeyi beceren, iyi yazılmış ve iyi hayata geçirilmiş keyifli bir çalışma var.

Yedi bölümden oluşan dizinin, ikinci sezonunun gelmeyeceği konuşuluyor ama hayat bu, hiç belli olmaz.

Made for Love

Birkaç bölüm izledim ama neden bilmiyorum tekrar devam edemedim. İzlemesi keyifliydi.

Cristin Milioti, teknoloji milyarderi kocası Byron Gogol (Billy Magnussen) tarafından, kafasına en son teknoloji bir çip yerleştirdiğini öğrendikten sonra başının çaresine bakmaya çalışan Hazel karakterinde izliyoruz.

Kocası, “iki kişilik bir ağ” yaratır, böylece çiftler birbirlerinin her düşüncesini ve hissini ve izleyebilir. Hazel, babasının (Ray Romano) yanına geri döner, ancak Byron onun aklını okuyabildiği için kaçmak kolay değildir.

İlk sezonu sekiz bölümden oluşan dizinin ikinci sezon onayı da mevcut.

The Investigation

İzleme listemde, kalbimde. Du’ bakalım ne zamana.

The Investigation, İsveçli gazeteci Kim Wall’un 2017’de öldürülmesine dayanan İskandinav polis draması. O zamanın gazete manşetlerini görmüş olabilirsiniz, çünkü dava oldukça sansasyoneldi: Danimarkalı girişimci Peter Madsen onu ev yapımı denizaltısına binmeye davet etti, onu öldürdü, vücudunu parçalara ayırdı ve çeşitli yerlerini okyanusa bıraktı. Soruşturma Madsen’i asla göstermez; bunun yerine, dizi yalnızca başmüfettiş Jens Møller (Søren Malling) liderliğindeki kapsamlı polis çalışmasına ve ardından savcı Jakob Buch-Jepsen (Pilou Asbæk) tarafından yapılan yasal işlemlere odaklanıyor.

Altı bölümden oluşan bir mini dizi.

Be the first to comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir