Yer değiştirince ferahlamak ve kendini iyi hissetmek. “Tebdil-i mekanda ferahlık vardır” atasözü hayat mottosu olabilecek kıvamda bir bakış açısına sahip.
Zaman zaman yaşamak zorunda olduğu yerden uzaklaşmak isteyip, yakın-uzak seyahatlere çıkan “foodturistlere” sevgiler.
Gerçi ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu duruma bakınca da Sezen Aksu’nun şu şarkısını anmadan edemiyorum.
“Tebdil-i mekanda ferahlık yokmuş aslında,
Acının yüz ölçümü yeryüzünden çokmuş aslında…”
Evet, böyle. Daha iyi yaşamları olur umarım, tüm insanların.
Tatlı Amsterdam
İşte, konunun amacına geri dönüyorum ve bana ferahlık veren Amsterdam seyahatimin kısa kısa notlarını paylaşıyorum.
Amsterdam Yeme – İçme Önerileri
İşte gelelim ana konumuza. Amsterdam’da mutlaka uğramak istiyorum dediğim mekanların kaçına gidebildim, emin değilim. Aklım hep gidemediklerimde kaldı, ne acı.
Arkadaş tavsiyesi ve “derin” araştırmalar sonucu karşıma çıkanlar üzerine bir liste hazırlamıştım kendime. Aşağıda da onları bulabilirsiniz. Bazı mekanları açılış-kapanış saatleri yüzünden kaçırdığıma da hala çok üzülüyorum.
Lucca Due
Amsterdam yeme-içme önerilerine, nefis bir İtalyan restoranıyla başlamak ne güzel oldu. Lucca Due, akşam otele yerleştikten sonra mahallemizde karşımıza çıkan keyifli bir yerdi, açlığımızla daha fazla zaman geçirmemek için bir deneyelim dedik.
Ola la la. Pizzaları gerçekten çok nefisti. Şahane bir Buffalo Mozzarella’lı pizza yedikten sonra, iyi ki gelmişiz dedim. Aa bu arada başlangıç olarak domates çorbası içtik. Baya baya domates sosu/domates suyuydu. Kıvamı baya koyu gelse de tadı çok lezzetliydi. Yolunuz Haarlemmerstraat tarafına düşerse, ki düşmesi çok yüksek merkeze oldukça yakın, burayı da es geçmeyin.
Adres: Haarlemmerstraat 130, Amsterdam
Cafe Hoppe – Amsterdam
Cafe Hoppe
İşte burası kaçmaz. Mutlaka bir gidin, çeşit çeşit biralardan seçiminizi yapın, şöyle uzaklara dalıp, kahveyi nerede içeceğinizi düşünün. Menüsü de boş değil tabii. Lokal havası o kadar keyifli ki, yemeğiniz bittikten sonra, dergi okumak için takılabilirsiniz. En sevdiğim şey, yemek sonrası mekandaki dergilere göz gezdirmek. Bitterballen yemeği ihmal etmeyin. Kahvaltı menüsü de çok başarılı. Gidiniz işte…
Adres: Spui 18-20, Amsterdam
Vleesch Noch Visch
Vleesch Noch Visch
Instagram’da turlarken karşıma çıkan Vieesch Noch Visch, food truck peşinden gitmeyi sevenlerin kaçırmaması gereken bir deneyim. Menüsüne şuradan göz atabilirsiniz. Akşam 17:00’de açılıyor ve 21:00’e kadar açıklar. Çok tatlı bir şefleri var, sohbeti de keyifli.
Ne yemeli derseniz de, Pita Gyros tercih edilebilir.
Adres: Schaepmanstraat 21051 JC Amsterdam
Buffet van Odette
Yürümekten yorulduğum ve aradığım bir mekanı da bulamadığım sırada karşıma çıkan Buffet van Odette, yeni nesil restoranlardan. Takım elbiseli yakışıklılar, zarif ve şık kadınlar içeride beni karşılanyanlardan oldu. Herkes mis gibi derin bir sohbetteydi. Daha içeri girer girmez insanı etkisi altına alan bir havası var bu mekanın.
Fiyatlar da ortama göre gayet hesaplı denebilecek ölçüde. Sunumlarının farklı olması konusunda övünmekteler. Fine dining durum söz konusu değil ama evet etkileyici lezzetleri bir araya getirerek sunum yapmaktalar. Öğle saatlerinde, yanılmıyorsam 14:00’e kadar da açık büfe öğle menüleri bulunuyor. Salataları oldukça iştah açıcı. Siz de benim gibi arka sokaklarda kaybolursanız, buraya bir uğrayın.
Adres: Prinsengracht 598 1017 KS Amsterdam
SLA
Eee biraz da sağlıklı beslenmek lazım. Gerçekten burayı denk geldiğime baya sevindim. Salatanın bu kadar doyurucu bir şey olduğunu unutmuşum. İsterseniz kendi seçtiğiniz malzemelerle salatanızı oluşturabilirsiniz, isterseniz de menüden seçim yapılabilir.
Salatalardan benim favorim falafelli olan oldu. Baya doyurucu ve lezzetli. Ortaya bir de humus söylediniz mi oldu bu iş. Ekmekleri de çok leziz.
Amsterdam’da çeşitli şubeleri bulunmakta. Adreslere buradan bakabilirsiniz.
Bagels&Beans Haarlemmerdijk
Kahvaltı konusunda daha farklı önerilerim vardı, o yeme-içme listemde ama otelin bu kadar yakınında Bagel yiyebileceğimiz yer bulunca, kısa bir fikir değişikliğine gittik. Baya da memnun kaldık. Amsterdam’da çoğu mekanda karşılaştığımız güler yüzlü servisin, burada da çok daha fazlası vardı. Kendimizi her gün oraya kahvaltıya gidiyormuşuz da artık ahbap olmuşusuz gibi hissettik. Bagel yanına peynir zaten damakları baya şenlendirdi, menüdeki her şeyi sevebilirsiniz diye düşünüyorum ama özellikle de seçimleri peynirli yapmakta fayda var. Bu arada pek çok yerde şubeleri var aklınızda olsun.
Adres: Haarlemmerdijk 122, 1013 JH Amsterdam
Bagels&Beans Haarlemmerdijk
Kahveciler
Sevgili Şükrü’nün de dediği gibi “Amsterdam kahve sektörüne can verdiniz galiba” gibi abartılacak bir durum çok olmasa da ama evet bol bol kahve içtik.
Coffee Company
Bir zincir kahveci olan Coffee Company, içerisinde takılmaktan en keyif aldığım mekanlardan oldu. Uzun geniş masasında kruvasann ve reçelimi yerken, masanın bir diğer ucundaki genç de gazetesini okuyordu. Mutlu huzurlu bir aile sofrası gibiydik. Kahvelerinin de tadına doyamadım.
Adres: Haarlemmerdijk 62, 1013 JE Amsterdam
Toki
Toki
Ah! Arka sokaklarda yer alan Toki, yer bulursanız ne ala, oturdukça iyice dünya tatlısı bir yere dönüşüyor. Kekleri de nefis. Dekoru da öyle. Kapı önünde oturmak iyi geliyor bünyeye. Kim bilir yazın nasıl tatlıdır.
Adres: Binnen Dommersstraat 15, 1013 HK Amsterdam
Koffiesalon
Dışarıdan inanılmaz çekici duran Koffiesalon, kalabalık haliyle gözüme çok da dünya tatlısı görünmedi ama kahveleriyle olmasa da kekleriyle kalbimi çaldı.
Adres: Eerste Constantijn Huygensstraat 82
Back to Black
Back to Black
Ne mekanlar yapılıyorlar öyle ne mekanlar. İsmiyle ayaklarımızın oraya gitmesini sağlayan Back to Black, içiyle de dışıyla da her gün gitsem sıkılmam hissi veriyor. Mutlaka bir uğrayınız.
Adres: Weteringstraat 48, 1017 SP Amsterdam
Van Stapele Koekmakerij
Burayı “mutlaka gideceğim” diye listenize ekleyebilirsiniz. Paylaşmak ne güzel bir şey işte. Gezigizi önerdi bu kurabiyeciyi, yerken de kulaklarını çınlattık bol bol ve aldığımız o tek kurabiyenin büyüsünden ötürü olduğunu düşünüyorum ki, kutu kutu paket kurabiye almadığıma üzüldüm!
Adres: Heisteeg 4, 1012 WC Amsterdam
Van Stapele Koekmakerij
Lot Sixty One Coffee Roasters
Merkeze çok yakın olan Lot Sixty One Coffee Roasters, uğramaktan büyük memnuniyet duyduğum mekanlardan. Kahveleri doyumsuz, ortamı keyifli… Gitmemek olmaz.
Adres: Kinkerstraat 112
The Pancake Bakery
Gidemediğim ve aklımın oralarda kaldığı mekanlar…
Braai Amsterdam – Listeye ekleme sebebim nefis görünen burger’leriydi.
Berry Amsterdam – Burası nasıl da aklımda kaldı, anlatamam. Yolunuz düşerse siz gidin, kahvelerini için.
Bar Bra Amsterdam
Eastside Amsterdam Oost – Hem kahvaltı hem öğle yemeği hem de kokteyller için listeye eklemiştim ama kısmet bir sonraki sefere.
Amsterdam Gezi Notları
Paris’ten Amsterdam’a
Ben, Amsterdam’a Paris üzerinden trenle geçtim. Tren yolculuğu ne kadar da şahane bir şeymiş.
Tren biletlerini Thalys.com’dan aldım. Hızlı trenle yaklaşık 3 saat içerisinde Paris üzerinden Amsterdam’a vardım. Tren istasyonu, bilet işlemleri vs. hakkında Paris postunda detayları paylaşacağım yine.
Amsterdam tren istasyonu baya şehrin göbeğine çıktığı için hiç zaman kaybetmeden otele yürüyerek varmak keyifli oldu.
Booking/Airbnb mevzusu
Kesinlikle Airbnb ama bazı durumlarda Booking üzerinden otel de seçmek iyi olabiliyor. Mesela Amsterdam için hem ev hem de otel araştırmalarına başladığımda ev fiyatları ile otel fiyatları kafa kafaya çıkmıştı. O parayı otele verip en azından hizmetinden yararlanayım dedim ama malesef öyle olmadı. Hotel Teun tam bir hayal kırıklığı oldu. İnternet çekmiyordu, oda temizleme adına hiç bir şey yoktu… Bir tek konumu güzeldi ama pek çok şey eksikti sonuçta.
O yüzden ev seçmediğime biraz pişman oldum.
Selfie çekmeyi de hiç becerememişim!!
Hava nasıl oralarda?
Amsterdam’a Kasım sonu Aralık başı gittim, internet üzerinde okuduğum yorumlar, arkadaşlarımın bildirimleri üzerine de kendimi donmaya hazırladım. Kaç kat giyindiğimi hiç söylemeyeyim.
Amsterdam’da 5 gün kaldım ve 5 gün boyuncada güneşle birlikte dolaştım. Bu benim şansım olabilir evet ama her duruma hazırlıklı gittikten sonra da havaların sizi yıldıramayacağı ortada. Ama üşüyerek ama terleyerek günü bitirmeye ve keyif almaya çalışmak önemli tabii.
O yüzden “ucuz bilet buldum, aldım, havaya da hiç bakmadım” diyenlere sevgiler. Arkanızdayım.
Kadıncağızın gülüşü bana hep huzur verecek.
Amsterdam’da ulaşım?
Amsterdam’a gitmeden önce ne yapacağım konusunda en çok kararsız kaldığım konulardan biri de ulaşımdı. Pek çok alternatif vardı aklımda. Tek otobüs bileti ya da otobüs bileti+müze bileti olarak kullanılan I Amsterdam Card…
Öncelikle bir kere haricinde hiç otobüse binmedim Amsterdam’da. Yürümeyi tercih ettim. Zaten ne alacağım konusunda bu yüzden çok kararsız kaldım. Şehirleri yürüyerek dolaşmayı çok sevdiğim için, Amsterdam’ın da yürümeye müsait bir şehir olduğunu öğrendiğimden kararsız anlar yaşadım. Ve 24, 48, 72 saatlik biletlerden herhangi birini almamaya karar verdim. Pişman değilim.
Benim planım yürümek ve yürümek üzerine kurulmuştu. Biraz aklım kalsa da Amsterdam planıma hiç müze gezisi eklemedim. Galiba havayı da güzel bulmanın etkisiyle, sokaklarda salına salına günün tadını çıkarmak istedim.
Amsterdam’da Bisiklet?
“Paris’te binemedim ama Amsterdam’da bisiklete kesin bineceğim!” Bu cümleyi hiç ben kurmamışım gibi yaptım ama ayakkabılarımın yürüyüşe bu kadar uygun olmasına şükrettim.
Bisikleti arka sokaklarda sürmek keyifli olabilir evet ama ana hat üzerinde sürmek için iki kere düşünmem gerekti. Arabalar hatta tramvaylar bile yayaya yol vermek için hazırken bisiklet sürücülerinin agresifliği beni biraz daralttı. Hayır turistim ben, aval aval yürümek benim işim. Tam kendimi kaptırmış fotoğraf çekiyorum, hop arkamda bir bisikletli. Neyse, bisiklet ve bisikletliderden şikayet edeceğim aklıma gelmezdi.
