Barcelona’da Geçen Filmler

Yeme-içmeyi en çok sevdiğim şehirlerden olmuştu, bir dahaki kavuşmayı bekliyorum. Filmlerde karşıma çıkan sokaklarına da bayılıyorum.

Barselona turistik açıdan çok güçlü bir şehir olsa da, uluslararası film dünyasının uğrak kapısı olmamış / olamamış nedense! Eldekilerle bir liste yapmaya çalıştım, eklemeleriniz olursa sevinirim.

Yazıyı yazarken, kaç zamandır dinlemelere doyamadığım şu şarkıyı da (The Cat Empire – Going to Live) ekliyorum.

Vicky Cristina Barcelona

Barselona’da geçen bir filmden gerçekten istediğiniz / beklediğiniz tek şey “Barselona” ise bu film elbette ki tam isabet. Şehrin önemli simgelerini bir araya getiren ve keyifli bir seyahat günlüğü tadında olan Vicky Cristina Barcelona, yönetmen Woody Allen’ın “şehir” temalı filmlerinin incilerinden.

Şehirlerin başrolde olduğu Woody Allen filmleri yazısının linkini de ekliyorum.

İki yakın arkadaş olanVicky (Rebecca Hall) ve Cristina (Scarlett Johansson), yaz için tanıdıklarının yanında kalmak için Barselona’ya gidiyorlar. Vicky sıkıcı bir adamla evlenmek üzere, Cristina ise aşk hayatında sürekli hata yapan hevesli bir aktris. Karşı konulmaz İspanyol Juan-Antonio (Javier Bardem) ile tanışırlar ve olaylar gelişir.

All About My Mother

Canımın içi! Hem film hem yönetmeni.

Barselona’daki en ünlü film setlerinden biri olsa gerek. Pedro Almodovar’ın 1999 yapımı filmi All About My Mother, merhum oğlunun babasını yeniden keşfetmek için Barselona’ya dönen bir anne olan Manuela’nın trajik ve yer yer kara komedi hikayesine odaklanıyor.

Pedro Almodovar Filmlerinden İlhamla İspanya’ya Yolculuk yazısı ise Barcelona’dan çok daha fazlasına yolculuk yapmak isterseniz el altında dursun.

L’Auberge Espagnole

“Barselona’da genç olmak” adlı çalışmaya hoş geldiniz!

Cédric Klapisch’in yönettiği 2002 yapımı Fransız filmi, baş karakteri Xavier (Romain Duris) bu muhteşem şehre geldiğinde Barselona sokakları da peşinden geliyor. Film, bir yılını Barselona’da geçiren bir Erasmus öğrencisinin hikayesini anlatıyor. Barselona’da geçen ve bu şehre yolculuk tutkusu uyandıran önde gelen filmlerden biri. Möthiş bir film mi, bence değil ama şehir güzel.

Bir de 2000’lerin başı güzel.

Biutiful

The Revenant ve Birdman ile art arda iki Oscar kazanan yönetmen Alejandro González de Iñárritu, Biutiful’da bu listedeki diğer filmlerde anlatılandan çok daha farklı bir Barselona anlatıyor. Neredeyse tanınmaz bir Barselona var karşımızda. Filmin toplumsal eleştiri taşıyan yanlarına ilave olarak, karanlık, kimsesiz ve spot ışıklarından uzak bir Barselona göstermek için klostrofobik bir görsellik kullanıyor.

Ve elbette ki, yolculuk tutkusu hiç de ilham verici bir film değil ama bu da cepte dursun.

Javier Bardem, iki çocuğuyla birlikte Barselona’da yaşayan fakir bir adam olan Uxbal’ı canlandırıyor. Ailesi hayatta değil, eşinden ayrı ve oldukça zor bir hayat sürüyor. Bir de; prostat kanseri teşhisi konuyor. Alejandro González Iñárritu’nun filmlerini seviyorum ama sefaletin üzerindeki katmanlar biraz fazla kalın değil mi? İç karartıcı bir sosyal gerçekçiliği var ve yönetmen+ekip iyi olduğu için de neden izlenmesin?!?!

Barcelona

Listedeki, adında Barselona geçen ikinci film olduğu, izlenmeyi fazlasıyla hak ediyor diye düşünüyorum.

Film, Metropolitan (1990) ve The Last Days of Disco (1998) filmlerinin yönetmeni Whit Stillman’ın sözde üçlemesinin ikincisi olarak kabul ediliyor.

Barselona’da çalışan bir Amerikalı ve onun kuzenin şehirdeki maceraları eşliğinde yola devam. Yer yer, gerçekten bir Barselona tanıtım filmi gibi.

Barcelona: A Love Untold

Listedeki izlemediğim filmlerden. Şöyle bir bakınca; romantik, tatlı, biraz dramlı, biraz Barselona’lı bir film gibi görünüyor. Filipinli romantik komedi daha önce izledim mi, hatırlayamadım ama bu ilk olacak gibi sanki…

Ely, Barselona’da yaşarken yüksek lisans eğitimi almaya ve bir kızı unutmaya çalışan kararlı bir genç. Mia ise yaşadığı yerde yaptığı bir dizi hatadan sonra yeni bir başlangıç ​​arayışıyla İspanya’ya taşınan genç bir kadın. İkili, geçmişten birlikte uzaklaşmaya çalışır…

Land and Freedom

Yönetmen Ken Loach’un 1995 yapımı bu filmini izledim ve yazıyı hazırlarken izlemek için iyice heveslendim.

İspanya İç Savaşı’nın canlandırıcı hikayesi, içten, duygusal ve entelektüel bir deneyim sunuyor ve on yılın en iyi filmleri arasında yer alıyor.

The Passenger

Bu filmi seviyorum! Yönetmen Michelango Antonioni’nin 1975 tarihli gerilim filmi The Passenger, Jack Nicholson’ın Chinatown filminde Altın Küre kazandıktan sonraki ilk rolü. Film, Locke (Nicholson) karakteri hem adaletten hem de geçmişinden kaçarken Barselona’ya gelir. Bu ziyaret sırasında şehirden de nasibimizi alıyoruz.

Be the first to comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir