Heyecan. Endişe. Mutluluk.
İlk kez seyahat etmek, özellikle de yurt dışına çıkmak, vücutta çelişkili tüm duyguları harekete geçirmek için mükemmel bir an.Dünyayı dolaşmaya çıkmaktan bahsetmiyorum bu arada.
Gidene kadar başıma ne geleceğini bilmediğim o anlar silsilesi, yatağımdan hiç çıkmadan film izleme isteğini bile ortaya çıkarmış olabilir 🙂
İlk kez yurt dışına çıktığımda istikametim Paris’ti. Uçağın inmeye başladığı andan itibaren, her sahne hala gözümün önünde. Havanın gri oluşu, pasaport kontrolündeki heyecanım…
Kendimce bu ilk deneyime “mükemmel”(şimdi geriye bakınca aslında hiç de mükemmel hazırlanamamışım ayrıca) bir şekilde hazırlanmış olsam da, hazırlıksız yakalanacağım anlar da olacaktı elbette.
Ama kimi zaman o tatlı anıların oluşmasına, hazırlıksız yakalanan anlar sebep oluyormuş mesela.
Bu yazıda ilk kez yurt dışına seyahat edeceklere kısa öneriler derleyip, toparlamak istedim.
Kafaya her zaman takılı olan “Ne yapacağımı bilemiyorum” cümlesi eşliğinde “Asla Endişelenmeyin” diyerek yazıma başlıyorum. Yazının ikinci bölümü olan “İlk Kez Yurt Dışı Seyahatine Çıkacak Olanlara Tavsiyeler: Hazırlık Aşaması” için de takipte kalabilirsiniz.
Korkma
Şüphesiz ki, korkunun güçlü bir caydırıcı etkisi var. Kısmen, bilinmeyene yolculuk bu duyguları uyandırır elbette. Ama ister tek başınıza ister arkadaşlarınızla isterseniz de turla olsun, dünyanın bir yerindeki o şehre giden ilk insan siz değilsiniz.
Dışarıda sizin gibi seyahat etmeyi seven pek çok insanla aynı anda dolaşıyorsunuz aslında. Gerginliği üzerinizden atmaya başladığınız an, başkalarıyla aynı koşulda olduğunuzu görebilirsiniz.
Elinizdeki Rehbere Bağlı Kalmayın
Ülkeleri, şehirleri anlatan rehber kitaplar, genel bir bakış açısı sağlamak için mükemmel olabilir ancak lokal/yerli dokuyu o kitaplarda bulmak çok zor. Daha özel ve gittiğiniz yerin ruhunu yansıtan ama turistik olmayan o yerler için halkla iletişime geçmeye ne dersiniz?
Biraz ortamın nabzını yoklayarak gittiğiniz kafedeki çalışanlara, otel personeline ya da karşılaştığınız diğer gezginlere danışabilirsiniz. Zaman her şeyi değiştiriyor bildiğiniz üzere, bir kitabın güncellenme hızı ile dijital kaynakların güncellenme hızı aynı değil tabii.
O yüzden gittiğiniz şehrin yeni ve değişen noktalarını yaşayarak, dolaşarak ve nefes alarak yakalayabilirsiniz.
Biraz Ağırdan
Evet, malesef, listedeki her şeyi görmek mümkün olmamakta. O yüzden, “Oraya da gideceğim, müzede kapanmadan bir tur atacağım” gibi cümleleri zamanınız darsa, vücudunuz da artık yorulduysa zorlamayın hiç.
Sınırları bir tatil süresi ile o şehre dair aklınızdaki her şeyi sıkıştırmaya çalışmak ruhu yoran bir şey. Denedim ve yoruldum!
Sakın “AA o şehre gittin ve şurayı görmeden mi geldin? İnanamıyorum sana!” cümlesine takılmayın. Artık o neyse görseniz iyi olurdu tabii ama görmediniz diye de seyahat halkasını tamamlamamış sayılmayacaksınız. Hem bırakın o şehre geri dönmek için bir sebebiniz olsun.
Yavaş bir tempo bazen işe daha çok yarayabiliyor. Şehri daha çok içinize çekebiliyorsunuz.
Not Almaya Ne Dersiniz?
Seyahat esnasında küçük küçük notlar almak, dönüşte bu keyifli anıları yazmayı planlıyorsanız çok işinize yarayacaktır diye düşünüyorum. Ya da o an not alamıyorsanız fotoğrafını da çekebilirsiniz. Tren bileti fiyatının, metro bilgilerinin…
Çevrimdışı Çalışan Uygulamalar
Bu konu başlığına hazırlık aşaması önerilerinde yine değineceğim ama seyahat amaçlı (harita, local guide…) telefonunuza indirdiğiniz uygulamaların çevrim dışı da çalıştığından emin olmanız, sizi daha az strese sokacaktır. Stres yoksa, keyif var demektir.
Ekstra Nakit Para
Seyahat, düşündüğünüz kadar pahalı bir şey değil aslında. Sadece beklenmedik harcamalara gebe olduğunu söyleyebilirim. O yüzden nakit açısından yedekli gitmek isabet olacaktır.
Seyahat sırasında başınıza gelebilecek küçük aksilikleri ya da birtakım güzergah değişikliklerini asla planlayamazsınız ne de olsa. Aniden tüplü dalış öğrenmeniz gerekebilir mesela! Hesapladığınız bütçenizi patlatacak şeylere hazırlıklı olmak için yanınıza düşündüğünüzden daha fazla nakit almanızı tavsiye ederim. Bazı yerlerde kredi kartının geçmediğini de göz önünde bulundurmak lazım.
Utangaç Olmaya Mola
Bu duyguya engel olamadığını biliyorum. İnsanların, sizin hakkınızda düşündükleri konusunda endişelendiğinizi de biliyorum. Tüm bunları acaba nereden biliyorum?? 🙂
Yabancılarla konuşmak cesaret ister değil mi? Ancak şunu unutmamak gerek ki aslında herkes aynı gemide. Çevrenizdeki gezginlerin de yeni insanlarla tanışmak için heyecanlı olduğunu unutmayın. Ya da o şehre dair fikir alışverişi yapmaktan keyif alacaklarını.
Sadece “merhaba” deyin ve muhabbetin gelişmesini seyredin. Bu hem dilinizin gelişimi için hem de başka ülkelerden o şehre gelen insanlarla konuşmanın size alternatif bir bakış açısı sağlayacağı için önemli.
Kaybedecek bir şey yok ne de olsa, o insanla iyi bir frekans yakalayamazsanız kim bilir bir daha ne zaman karşılaşırsınız. Utangaçlığınızı yenmenin tam zamanı!
Kendini Sıkışmış Hissetme
Seyahat sırasında eğer eğlenmiyorsanız, biraz durup ve dinlenin. O an dünyanın neresinde olduğunuzu düşünmeyin, hele oraya gitmek için harcadığınız miktarları hiç… Önce bir rahatlayın. Bu konuda utanmaya gerek yok.
Seyahat etmekte kararlı değilseniz, 3-4 gün sonra eve döneceğinizi unutmayın. Bence bunu da asla başarısız bir deneyim olarak anmanıza gerek yok. Çünkü bu da bir başka deneyim ne de olsa.
Akışına Bırakın
Gittiğiniz şehirdeki her gününüzü planladığınız takvim çizgisinde gitmesini istiyor olabilirsiniz. Fakat bazen harfi harfine planlananlara uymak, o mutlu seyahat kazalarını yaşamanıza engel olabilir.
Programınıza bir miktar esneklik kazandırın ve akışa devam etmeyi deneyin. O gün için bir veya iki önemli etkinliği planlayıp, geriye kalana ise gün ne getirirse artık. Daha keyifli ve daha az stresli bir deneyim olacaktır diye düşünüyorum. Zaten yaşadığınız şehirde hep bir koşturma eşliğinde geçiyorken günler, bunu bir de seyahate taşımaya gerek var mı emin değilim.
İlk Kez Yurt Dışı Seyahatine Çıkacak Olanlara Tavsiyeler
