Dünyanın en çekici yerleri bu dizide. “Gel, abla gel” tadında gibi oldu biraz ama öyle! Sadece tek bir bölümde bile kaç lokasyon değişiyoruz belli değil.
Killing Eve sağ olsun, hem macera hem aksiyon hem aşk hem seyahat. Daha ne olsun!
Bir seri katil olan Villanelle (Jodie Comer) ve onun peşindeki İngiliz istihbarat ajanı Eve (Sandra Oh). Artık kim kimi yakalarsa! Luke Jennings’in “Villanelle” romanlarından uyarlanan dizinin senaryosunda ise Phoebe Waller-Bridge imzası var.
Yayınlanan üç sezonu bulunan dizinin dördüncü sezonu da heyecanla bekleniyor. Bir kültür gezisi olarak da anabileceğimiz Killing Eve’in peşinden gidip, dizide geçen ve içimi açan şehirleri aşağıya sıralıyorum ama öncesinde dizideki lokasyonlardan sorumlu olan Jamie Parsons’a kulak verelim (Cultur Trip ile yaptığı röportajdan);

“Killing Eve’de bu kadar şaşırtıcı karakterlere sahip olduğumuz için çok şanslıyız ve Avrupa’daki şehirler onların çalışma yerleri ve oyun alanları. “Oniki” nin Villanelle’i nereye göndereceğini ve bir sonraki hedefin kim olacağını asla bilemeyiz, bu nedenle çekim merkezlerimiz için en havalı ve en canlı şehirleri ve ülkeleri keşfetmek bizim için harika bir fırsat.”
Killing Eve ile Avrupa Şehirlerine Yolculuk
Dizinin ana çekim yeri Londra. Avrupa şehirlerine yapılan yolculuklar da, Londra’dan başlıyor. Dizide düzenli olarak sürekli gördüğümüz şehirlerin başında da Londra geliyor o yüzden. Holborn’dan Haringey’e kadar Londra’nın her yerinde Killing Eve izleri var.
Özellikle de dizinin üçüncü sezonunda Eve, güneybatı Londra’nın bir banliyösü New Malden’de görülüyor. İşte bu sahnede onu, Güney Kore’nin Seul kentindeki bir restoran mutfağında çalışırken bulduğumuzu düşünmemek mümkün değil. Kore kökenli bir Kanadalı oyuncu olan Sandra Oh, 2019 yılında verdiği bir röportajında New Malden’in büyük bir Koreli nüfusa (hem Kuzey hem de Güney) sahip olduğundan ve Avrupa’daki en büyük Kore nüfusunun da burada olduğundan bahsetmişti.
Place Vendôme | Vendome Meydanı, Paris

Birinci sezonun pek çok sahnesinin geçtiği şehir olan Paris’e sevgiler. Villanelle’in güzel evlere, iyi giyinmeye olan merakıyla bu sezonda, Paris eşliğinde tanışmak da mutluluk sebebi. Dairesinin içi, bir Londra stüdyosunda yeniden inşa edilmiş olmasına rağmen Fransız etkisi oldukça yüksek. Villanelle’i Rue Guénégaud ve Rue Mazarine’de yürürken de göreceksiniz.

Paris’te geçen pek çok sahneden en etkileyici olanı ise; Konstantin ve Villanelle’in Place Vendôme’deki görüşmesi. Onun o Molly Goddard marka pembe elbisesi, sahneden rol çalıyordu kesinlikle. Galeries Lafayette’e 10 dakikalık bir yürüyüş üzerinde.
Romanian Athenaeum | Romen Ateneum, Bükreş

Bükreş’in merkezindeki bu gösterişli konser salonunun lobisi, Eve, Konstantin, Villanelle ve Konstantin’in kızı Irina’nın bir araya geldiği sahnede görünüyordu. Dizide bir restorana dönüştürülmüştü. Ana oditoryumun içi bir tek Filarmoni Orkestrası’nın konserleri sırasında açık ama diğer saatlerde lobide zaman geçirmek serbest.
Bode Museum | Bode Müzesi, Almanya

Berlin’deki pek çok sahne, Bode Müzesi çevresindeki sokaklarda çekilmiş. birçok sokak sahnesi çekildi. Minimalist, sarı kiremitli Weberwiese İstasyonu, U-Bahn durağı ise Villanelle ve Bill’in ilk buluştuğu yer.
Dizide, Berlin’de olduğu belirtilen ve bir gece kulübünde geçen o unutulmaz sahneler ise Londra’da yer alan Fabric Nightclub’ta çekildi.
Red Light, Amsterdam

Amsterdam’ın meşhur Red Light (De Wallen) / Kırmızı Işık sokağı, dizinin ikinci sezonunda karşımıza çıkıyor. Hem de ne çıkış!

Brouwersgracht ve Herengracht’taki kanal boyunca, klasik şehir manzarasını da içimize çekmeyi sağlayan sokakları görüyoruz. Güzel sahneler var!
Viscri, Romanya
Üçüncü sezon için, Bükreş’ten yaklaşık üç saat 40 dakika uzaklıktaki Viscri köyünde yapılan çekimler de ayrı keyifli.

Ekip bu süreci, Prens Charles’ın konuk evi olarak kullanılmasına izin verdiği evinde geçiriyor. Bu büyüleyici 12. yüzyıl köyü, UNESCO listesindeki kilisesi nedeniyle de genellikle klasik Transilvanya kırsal turlarına dahil.
Turville & Chiltern Hills, İngiltere
Turville ve inanılmaz derecede güzel olan Chiltern Hills, yoğun bir araba kovalamacası sırasında karşımıza çıkıyor. Villanelle’nin Frank’i bulmaya çalıştığı sahneler, Buckinghamshire’daki güzel Turville köyünde çekilmiş.

Chiltern Hills, Olağanüstü Doğal Güzellik Alanı olarak kabul ediliyor ve dört ilçeyi kapsar: Buckinghamshire, Oxfordshire, Hertfordshire ve Bedfordshire.
Buckinghamshire’daki küçük ve huzurlu bir Chilterns köyü olan Turville ise şehir hayatının koşuşturmacasından çok uzakta ve bir kilise ile yel değirmenine sahip.
Toskana-Siena, İtalya

Suikastçı Villanelle, “önemli” bir iş için ikinci sezonda Toskana’ya geri dönüyor. Siena yakınlarındaki küçük bir kasaba olan Colle di Val d’Elsa’daki Bar Garibaldi ise birinci sezondaki o ünlü dondurma sahnesinin çekildiği yer.
La Casa Ramos, Barcelona
Üçüncü sezonun yıldızı kesinlikle, Villanelle’in Barcelona’daki evi. Plaça de Lesseps’teki muhteşem bir dairede, La Casa Ramos’da görüyoruz. La Barceloneta’da dolanırken, Plaça Sant Agustí Vell’de yer alan Joanet Cafe’ni oralarda görüyoruz.
Roma, İtalya
Ah, buradaki sahneler de nefis. Eve ve Hugo’nun kaldığı yerin izini Roma’nın Regola semtindeki Via di San Girolamo della Carità’da sürebilirsiniz.

Toskana’daki Apenin Dağları’ndan doğup Roma’ya ulaşan Tiber Nehri’nin karşısında, Konstantin’in tercih ettiği buluşma yeri Via di Sant’Onofrio’daki merdivenler, nefes almak için süper seçim.
Gelelim, dizinin ikinci sezon finaline, hesaplaşma sahnesine. Roma’nın merkezine 30 km uzaklıktaki Tivoli, sezon finali için mükemmel bir seçim. Hadrian Villası olarak da bilinen Villa Adriana, seyahat rotalarına eklenebilir. MS 125 civarında, Roma İmparatoru Hadrianus için inşa edilmiş. 1999 yılında da Dünya Mirası olarak ilan edilmiş. Roma İmparatorluğu’nun gücünü, zarafetini ve fazlalığını özetlediği düşünülmekte.