Evet, işte gerçek bu!
Meyhanedeyiz.biz tarafından gerçekleştirilen şahane reklam filmini Cumartesi gününden beri defalarca izliyorum.
“Yeniden Gidersin” read more
Evet, işte gerçek bu!
Meyhanedeyiz.biz tarafından gerçekleştirilen şahane reklam filmini Cumartesi gününden beri defalarca izliyorum.
“Yeniden Gidersin” read more
Yıl 2012.
Datlı Maya ile ilk kez, bir öğle arasında, yaz mevsimi için oldukça sıcak olan mekanında lahmacun yemeye teşebbüs ederek tanışmıştım.
Eee bayıldım. Hem atmosfere hem o gün için gözümün kaldığı diğer yemeklere…
O zamandan beri “elimin altındaki mekanlar” listesinde yer almakta. Cihangir’e yakınsam mutlaka bir uğrayıp, pide ve günün sürpriz yemeğini patlatmak isterim. read more
Her yıl açılan o şahane ya da şahane olmaya çalışan mekanları önümüzdeki sene de görür müyüz bilinmez ama bazıları bana bu yıl baya keyifli zamanlar yaşattı.
“2015 best nine” uygulaması sayesinde Fooduristik’in instagram hesabında en çok like alan fotoğraflar karşıma döküldü. İçlerinde gitmeyi en çok sevdiğim yerler ve çok daha fazlası var. Kısaca benim için yılın özeti şöyle olmuş;
Yeni yıl coşkusuyla sağda solda yapılan özel pazarlara bayılıyorum.
Kanyon’da, 28 – 31 Aralık tarihleri arasında nefis bir dört gün bizi bekliyor olacak.
Damak şenlendirme adı altında kimler yer alıyor peki?
240 Derece, Bella Torta, Dem, Erenköy Şerbet, Gastronomika, Giano, Glutensiz Ürünler Atölyesi, Meg Nişantaşı, M&S Cafe, Organikanyon.
Üçüncü dalga kahveleri, akımları bir çırpıda bağrımıza basışımız daha dün gibiyken, sıra aynı şefkat ve ilgiyi çay için de göstermeye geldi.
Yıl 2015-16 civarındayken çay, kahve gibi yeni bir akımla değil de olduğu gibi, evdeki gibi geldi karşımıza.
Tamam küçük çaplı değişimler olmuş olabilir. Özel harmanlar, yeni tatlar, “çayımı içmeden kendime gelemiyorum” cümlesinin hakkını veren karışımlar…
Bu değişime ayak uydurmak için ise uzmanlığını ve iddiasını ortaya çay konusunda koyan markalara şans vermekle başlayabilirsiniz / başlayabiliriz. read more
MUTFAĞIN BÜYÜLÜ DÜNYASINI SAHNEYE TAŞIYAN “MUTFAK VE İTİRAFLAR” 6 ÖZEL GÖSTERİYLE İSTANBUL’DA
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), İntema Mutfak desteğiyle dünyanın en iyi sirk topluluklarından biri olarak kabul edilen Kanadalı Les 7 Doigts de la Main’i (Yedi Parmak) Türkiye’ye getiriyor. Topluluğun birçok ülkede kapalı gişe sahnelenen, akrobasi ve dansı mutfağa taşıdığı gösterisi “Mutfak ve İtiraflar”, 23-27 Aralık tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi Drama Sahnesi’nde izleyicilerle buluşacak. read more
Yine Yeni Yıl için yeni kararlar almaya hazırlanacağız ama muhtemelen yine büyük lokmalar yiyip büyük sözler söyleyeceğimiz bir döngü olacak.
İşin “büyük sözler” kısmını bilemem de “büyük lokma” kısmı tam benlik!
Lokmaları hızlı hızlı büyük büyük yutmak pek iyi bir şey değil ama Yeni Yıl akşamı belki son kez yapılabilir. Bu akşama özel geleneği bozmayıp da bir hindi hazırlamayı düşünüyorsunuz eğer bu tarif işinizi görecektir.
Son yıllarda yıldızımın yeni yeni barıştığı çay, vazgeçilmezim olma noktasına gelmese de, epey bir tüketim alanıma girdi diyebilirim.
Bu tüketimin artmasına biraz da çay konusunda özel harmanlar hazırlayan yeni nesil çay markaları oldu tabii.
Bu markalarda da son gözdem ise el yapımı ürünlere sahip olan Melez Tea oldu. Her damak zevkine hitap eden çeşitleri ve keyifli sunumlarıyla benim ilgi alanımda şahsen.
Şimdilik sadece online mağazaları bulunan Melez Tea’nin öne çıkan harmanları şöyle;
Balkabağı kış aylarının vazgeçilmez meyvelerinden birisidir. Doğal lif kaynağı içeriği ile diyet programlarında uzun sure tokluk hissi sağladığı için zayıflamaya yardımcı olur. Diyetisyen Kübra Bal, balkabağının hangi hastalıklara olumlu etkileri olduğunu anlatırken, kış aylarında evde kolayca hazırlanabilecek az kalorili yağsız, unsuz balkabaklı mücver tarifini de paylaşıyor. read more
Birbirinden lezzetli markaları bir araya getiren Prototype’da şimdi çalışmaya ufak bir ara!
Sıcak kahveleri, farklı atmosferi ile kışın en soğuk günlerinde iş ve şehir yaşamının içimizi bunaltan havasından kaçmak isteyenleri en özel kahveleriyle buluşturuyor. read more
“Bu kahvaltıdan her zaman isterim” cümlesini bir mekan için kurmuş olsam da, kahvaltıyı her zaman isteyebileceğimden ötürü bir kısır döngüye girmiş olmam olası.
Tuğçe’nin önerisiyle gittiğimiz Moda’da yer alan Hang Cafe, her gün isteyebileceğim bir kahvaltı ve beklentimin üstünde bir lezzetle karşıladı beni. İşin kötüsü hep gitmek isteyeceğim artık ama Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na geçmek benim için ne kadar da yorucu haberleri yok, hafta sonu sabahın körü saatler hariç tabii.
Mekanın kahvaltı menüsü bence oldukça iddialı.
İşin iddiası ise şurada; acayip yüksek ücret ödenen mekanlarda bu kahvaltı çeşitlerine rastlanabilir elbette ama Hang Cafe gibi samimiyeti yüksek ve daha makul ücretli yerlerde alışkın olmadığımız türden olunca iddialı geliyor işte. read more
Sosyal medyanın, özellikle de instagram’ın, en güzel yanı gitmediğimiz, görmediğimiz yerleri ayağımıza kadar getiriyor.
Hoş, gitmiş kadar oluyor muyuz? Tabii ki hayır. Ama insanın içinde çok güzel “gitme” isteği uyandırıyor.
Uzak ya da yakın bir yere gitmeye hazırlanıp, uçak biletlerini de alıp yola çıkmadan önce biraz pinterest’te biraz da instagram ve bloglarda “oraya gidince, uğranacak mekanlar listesi” için çalışmalara başlamak gibisi yok elbette. Artık “orası” neresiyse.
Hadi her şeyi geçtim, özellikle siz de ilk defa gittiğiniz bir şehrin kafelerinde kaybolmayı seviyorsanız instagram’daki şu hesabı takibe almanızı öneririm.
Dünyanın farklı köşelerinden “coffee shop” fotoğrafı ve bilgisi paylaşan bu hesap, oldukça işinize yarayabilir.
İşte Coffee Shops of The World hesabında öne çıkanlar;
Not: Daha sık sık fotoğraf paylaşsalar keşke!
Kahve Festivali’nin en iyi yanlarından biri de Aradolu ile tanışmam oldu.
Doğallığın dibine vurmuş olan bir kuruluş. Şeker oranı her üründe minimum oranda olduğu için gönül rahatlığıyla yiyebiliyorsunuz.
Bakış açıları da “insanoğlunun ihtiyacı olan her şey doğada var” algısında olduğundan Aradolu için sağlıklı beslenmenin/yaşamanın kolay yolunu sunan bir proje diyebiliriz. read more
“En iyisi bu!”
Son zamanlarda açılan kahve dükkanlarından hep bu cümleyi duyuyorum. “En iyi kahve çekirdeğini ben getiriyorum, içince aradaki farkı anlayacaksın zaten.”
Açıkçası aradaki farkı anladığım anlar hep çok az oluyor. Bu onların kötü olmasıyla ilgili değil tabii! Bana kalırsa lezzet eşiğini çoğu coffee shop yukarıda tutmaya çalıştığı için bariz bir tadım farkı da hissedilmiyor muhtemelen. Damak tadımın düşük olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Kim bilir!
Sonunda başladı!
İstanbul Coffee Festival 25 Ekim tarihine kadar Haydarpaşa Garı’nda sizi bekliyor.
Açılış günü sabah 10:00’da alandaydım ve sakin sakin takılırım diyordum ama nerede…
Hafta sonu sizi bekleyen kalabalığa hazır olun!
Kalabalıktan her daim köşe bucak kaçmaya çalıştığım için koşarken içtiklerimi ve gördüklerimi kısaca şöyle özetliyorum; read more