Santorini | Gitmesek Olmaz Mı?

Dünyanın gözü onun üzerinde.

Santorini.

İsmini duydukça bile insanın içine gitme isteği doğuyor. Yani bende öyle durumlar.

O doğan güneşlerde yola çıkmayı planlayanlar için de, Yunan adalarının en güzellerinden Santorini’yi daha yakından tanıyabileceğiniz gezi notlarım aşağıda.

Gitmesek Olmaz Mı? Şart mı Değil mi?

Yani size şartlu şurtlu konuşmam elbette. “Allah aşkına gidin” tadında cümleler kurmaktan uzak durmaktayım, diğer yazıları da okuduğunuz üzere.

Ama “herkesin” Santorini diye diye dolaştığı göz önünde bulundurulunca “Bir ben miyim gitmeyen?!” diye mırıldanmaya başlıyor insan.

Oia Köyü – Santorini

İşte bu noktada iki bakış açısı var bence.” ‘Herkesler’ gidiyor demek ki şahane bir yer, eeee ben de gideyim” ya da “Öyle turistik yerlere gitmeye gerek yok”.

Bir tane daha ekleyeyim. Ya da “Kulaklarımı tüm seslere kapadım, amaç seyahat etmek ve bir gün yolumu düşürmeye çalışırım, düşmezse de çok da fifi.”

Şahsen, uygun bir zamanda gidip görmenizi tavsiye ederim. Aşırı turistik oluşunu da azıcık görmezden gelelim.

İlk Kez Cruise Turu Yapacaklara Öneriler | Vizesiz Yunan Adaları

Oia Köyü

Santorini

Yükseklere kurulmuş irili ufaklı köylerden oluşan bu volkanik ada, özellikle de olağanüstü gün batımı manzarasıyla sizi büyülemeye hazır. Ben etkilendim, ona şüphe yok.

300 metre yukarıda yaşayan ada Santorini, Fira ve Oia köyleri olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Kaldera manzarasına karşı mavi kubbeli yapıların sıralandığı Oia köyü gerçekten de çok etkileyici.

O yoğun turistik kalabalığın büyük bir bölümü de burada. Ama gerçekten baya kalabalık, ki ben yüksek sezonda gitmemiştim, ona rağmen fotoğraf çekmek için bile insan duvarını aşmak gerekti. Yazın ortasında giden herkese sabırlar, selametler. Yılda bir milyon turist geldiğinin notunu düşeyim.

Oia Köyü

Mermer kaplı patikalardan geçerek çıkılan Oia köyü, sıra sıra ve özenle dizilmiş küçük tontiş dükkanları, tasarım butikleri, cafeleri, galerileriyle sıkı sıkı sarılmak isteyeceğiniz “köy” gibi köylerden. Gün batımına bu köyde denk gelmek unutulmaz anlardan bence.

Volkanik ada Santorini’nin diğer bölgesi Fira ise daha sakin ve turistik kalabalığından kısmen daha uzak. Özellikle de Oia’dan Fira’ya giden yol ve sağ tarafta kalan manzara da tadından yenmez.

Santorini’nin benim için en keyifli yanlarından biri de teleferikle yukarıdan aşağı inmek oldu. Manzaraya karşı mis.

Teleferik ücretleri ise şöyle;

Tek bilet: 6 euro

Çocuklar için: 3 euro

Teleferik 30 dakikada bir kalkmakta.

Fira Köyü – Santorini

Santorini hakkında kısa notlar…

∴ Ada, dünya tarihindeki en büyük volkanik patlama sonucu oluşmuştur.

∴ Uyuyan bir volkan olduğu da altı çizilmesi gereken önemli kısımlardan.

∴ Santorini ismi Santa Irene’den dönüşmüş.

∴ Oia ve Fira’yla birlikte ada toplam 13 köyden oluşuyor.

∴ 1956 yılında meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki deprem sonucu ada turizme yönelik bir şekilde yeniden inşa ediliyor. Ne kadar da möthiş.

∴ Yazın, tam da İstanbul’da hissettiğimiz gibi nemli bir sıcağının olduğunu hatırlatayım.

∴ 2011 yılında yapılan nüfus sayımına göre yerel 13.600 kişinin yaşadığı kayıtlara geçmiş.

∴ Nehir ve akarsu olmayan bu adada su en büyük problemlerden biri. Yağmur suyunun önemi burada devreye giriyor.

∴ Kiklad adalarına ait mimari yapı burada da karşımıza çıkıyor. Evlerin en fazla üç kat çıkma izni var.

∴ Evler ise ponza taşının oyulmasıyla elde edilmiş ve bir evin damı diğerinin terası olacak şekilde yapılmış. İnanılmaz fotografik gerçekten.

∴ Evlerdeki mavi ve beyaz renklerin ardında ise; Yunan bayrağını temsil etmesi yatıyor.

∴ Mavi; Mitolojiye göre Gök Tanrısı Horus’un göz rengi ve nazara karşı koruduğuna inanılıyor. İşte aynı biz. Aynı zamanda mavinin böcekleri kaçıran etkisi de koca Santorini’nin arkasındaki güç olarak karşımızda.

∴ Yeme – içme noktasında da akıllara ilk olarak ödüllü şarapları gelebilir. Gerçekten de tavsiye ederim.

∴ Yer fıstığı, kapari yetiştirdikleri için tatlarına bakmaktan geri durmayın emi.

∴ Bostanlarda yetiştirdikleri çeri domatesler de oldukça lezzetli.

∴ Kaktüs çiçeğinden yaptıkları likör ve reçeller de hediye olarak düşünülebilir.

∴ Ada için oldukça büyük önem taşıyan katırlar şu cümleye de girmiş bulunmakta.

“Sudan çok şarap, insandan çok katır var”

∴ Kayıp kıta Atlantis’in ise burada olduğuna inanılmakta.

∴ Osmanlı himayesinde olmasına rağmen, ada hiçbir “gelecek” vaad etmediği için Santorini’de Osmanlı hiç yaşamamış.

Cruise yolculuğumun bir durağı olan Santorini’yi içime daha iyi çekebilmek adına yeme-içme faslını bu sefer ikinci plana aldım. Gidememiş olsam da notlarımı da aşağıya ekleyeyim.

♦Dimitris Ammoudi Taverna

♦Aktaion

♦Franco’s Cafe

Santorini’ye Nasıl Gidilir?

→ Bodrum’dan Kos adasına oradan da Santorini’ye geçmek mümkün. Tabii feribot seferlerine iyice bakmakta fayda var.

Değişmediyse de tek kişi gidiş – dönüş bilet 90 euro. Kos – Santorini arasındaki deniz yolculuğu ise yaklaşık 7 saat sürmekte.

→ Atina üzerinden aktarmalı bir şekilde ulaşmak da mümkün.

→ Ya da bir Cruise turuna ne dersiniz?

Evet, Santorini’ye vize gerekmekte. Vizesiz gemi turları da mevcut tabii.

Son olarak; Santorini’ye gelmeden önce baya ön yargılarım vardı, fazla turistik oluşundan kaynaklı, ama tüm o kalabalığa rağmen insanı hooop diye kendine çeken yanı inanılmaz yüksek. Sevmeyeceğiniz varsa da, seversiniz gibi. Burada gün batımı faktörü de önemli bence 🙂

Atina Yeme – İçme Önerileri