Yeniden Başlamak İçin Gaz ve İlham Veren Filmler

“Yeniden” ve “başlamak” kelimeleri zaten kendi başlarına güzelken, yan yana gelince nasıl da motivasyon kaynağına dönüşüyor.

“Yeniden başlamak” kelime grubunun kulaklarını çınlatmanın tam zamanı değil mi? 2024’ün gelişiyle, yeni kararlarla yola devam etmeyi planlayanlar için itici güç olabilecek yapıdaki filmler aşağıda!

Filmlerin, üzerimizde kurdukları güç hiç de küçümsenecek noktada değil ne de olsa. Kararınız daha sağlıklı beslenmek, daha fazla seyahat etmek, tasarruf etmek veya o negatif arkadaşlıklardan veya ilişkiden çıkmak olsun, bu filmlerin bir sonraki adımlar için etkili olduğunu düşünüyorum.

Peki, yeniden başlamak demek uzaklaşmak demek midir? Karakterlerin başka bir ülkeye / şehre gidip yeni başlangıçlar yaptığı filmleri, daha geniş olarak farklı bir yazıda yazmayı planlıyorum.

Legally Blonde (2001)

Legally Blonde – Resee Witherspoon

Kendinizden duyduğunuz şüpheyi ortadan kaldırıp, yola devam etmek için tam da bu günlerde izlenecek filmlerden.

Yes Man (2008)

2021 bir “evet” yılı mı olsun dersiniz? Katıldığı bir seminerden sonra her şeye “evet” demek zorunda kalan Carl’ın (Jim Carrey) hikayesinde bakalım kendimizi ne kadar göreceğiz?

Inside Out (2015)

Yeni başlangıçlar öncesi izlenecek filmlerden

2020 (geride bıraktığımız yıl olur kendileri) duygularınızı sözlü olarak ifade etmenizi zorlaştırdıysa bu filmi izlemenin tam zamanı. Nasıl hissettiğinizi ifade etmekte utanılacak bir şey yok. Sesimizi pozitif anlamda yükseltmenin tam zamanı.

Wild (2014)

Eee tabi, alınan kararlar sonucu yollara çıkmak da olmazsa olmazlardan. Başrolünde Reese Witherspoon’un yer aldığı Wild da o filmlerden. Kişisel bir trajediden kurtulmak için tek başına uzuuuuun bir yürüyüşe çıkan Cheryl, iyileşmek için neye ihtiyacınız varsa onu yapın dedirten yapımlardan.

Eat, Pray, Love (2010) | Netflix

Netflix’e yeniden geldiği için, bu listeye ekleyip eklememekte kararsız kaldığım Eat Pray Love da mevcut olsun o zaman. Evet, “yeniden başlama” hikayesi ama kendi küçük dünyamda yüksek bir motive etkisi olmadı ne yazık ki. İzlemesi çok keyifli tabii, o ayrı.

Under the Tuscan Sun (2003)

Bu filmin ardından “Under the Tuscan Sun” eklemeden olmazdı elbette. “Ben en iyisi buralardan biraz uzaklaşayım” cümlesini dolu dolu yaşayan tüm kadın karakterlere sevgiler.

2000 yapımı film Bread and Tulips senin de kulakların çınlasın.

Julie & Julia (2009) / Netflix

Mutfak konusunda çok iyi olmayanlar için, 2021’de ilhamı Julia Child’ın yemek kitabı ve becerileri rahatça verecektir diye düşünüyorum. O ilham bu yıl gelmezse, filmi seneye tekrar izlersiniz artık.

Alice Doesn’t Live Here Anymore (1974)

Yakın zamanda eşini kaybeden bir kadın, şarkıcı olarak kendine yeni bir hayat kurmaya karar verir! Alice, mutlu olduğunu hatırladığı son yer olan Monterey’deki memleketine doğru yola çıkıyor ve rotasının dışına çıkmamaya da oldukça kararlı.

The Passenger (1975)

Ah, bu filmi izledikten sonra Jack Nicholson’a karşı uzaktan beslediğim sevgi, karakterinden bağımsız olarak, daha da artmıştı.

Bu film baya baya “yeni bir ben” diyor. Kendi kimliğini bırakıp, başkası olarak yola devam eden David Locke karakterini analım. Gizem dozu yüksek olan The Passenger şunu hatırlatıyor aslında; genel olarak tercih edilen kaçış aracı, denenmiş bir hayat oluyor sonunda.

Groundhog Day (1993) / Netflix + BluTV

Her zaman sevgiyle andığım filmlerden! Ezberci bir varoluşa yenik mi düşeriz yoksa ona meydan okuyup, gerçekten kendimizi değiştirir miyiz? Bu da 2021’in ilk ayının sorusu olsun 🙂

Bridget Jones’s Diary (2001) | Netflix

Yeniden başlama fikri, özdeki hikayeye montaj yapmakla mı yoksa yeniden oluşmak, yenilenmek ile mı eş anılır? Bol sorulu bir yazı olma yolunda ilerliyorum.

“Modern çalışan kadın”ın her şeye sahip olup olamayacağını ya da “olmak zorunda mı?” kısmını sorgulayan, romantik komedi dozunu sevdiğim film.

Le Rayon Vert (1986)

Hazır, Mubi Türkiye’de yönetmen Eric Rohmer filmlerinin bir kısmı mevcutken, başına çökmenin tam sırası. Le Rayon Vert / The Green Ray de o izlenesi filmlerden. Kendini keşfetme hikayelerinin en güzellerinden.

Silver Linings Playbook (2012) | Amazon Prime

Pat Solano (Bradley Cooper), bipolar bozukluk nedeniyle yatarak gördüğü tedaviden sonra evine döner ve hayatına verdiği zararı onarmaya kararlıdır. En az kendisi kadar kırılgan olan nevrotik Tiffany Maxwell (Jennifer Lawrence) ile yakınlaşmaya başlar. Birlikte çıktıkları yol tam bir “yeniden başlasın” tadında.

Precious (2009)

Şu konuda oldukça önemli tabii; yeniden başlama şansını yakalamak. Her zaman için rahatça değerlendirdiğimiz bir konu olmuyor. Okuma yazma bilmeyen genç bir kadın, hayatının yeni bir yöne gidebileceği umuduyla birtakım adımlar atar.

Chocolat (2000)

Juliette Binoche, yeni bir başlangıç için kolları sıvayan bekar bir anne rolünde. Kızıyla Fransa’da küçük bir kasabaya taşınmaya karar verir ve kilisenin karşısında bir çikolata dükkanı açarak mahalleliye heyecan yaratır.

 The Truman Show (1998)

İşte tam anlamıyla, yeniden başlamak! Truman Burbank (Jim Carrey), tüm hayatının sahte olduğuna dair içini kemiren duygularla baş ederken, ideal küçük kasaba hayatından kaçmak için bildiği her şeyi denemeye başlar. Bu film; yeni bir başlangıcın arındırıcı ve olumlu tüm yanlarını gözümüze sokuyor. Önemli olan o adımı atmayı başarabilmek.

Transit (2018)

Listedeki bu son film de, yeniden başlamak için verilen mücadelenin kimi zaman ne kadar sancılı bir şey olduğunu hatırlatıyor. İşgal altındaki Fransa’dan kaçmaya çalışan bir adam, kimliğini üstlendiği ölü bir yazarın karısına aşık olur. Kaç bakalım şimdi!

Be the first to comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir