Turist Ol: Büyükada’da 5 Saat

Evet, güneş; içimizi, dışımızı, kalbimizi ısıtmaya başladığına göre İstanbul’dan adalara kaçış hallerine de artık bürünebiliriz.

İsterseniz günü birlik isterseniz konaklamalı… Seçim sizin tabii ama benim tercihim genelde 4-5 saat takılmalık opsiyonundan yana oluyor.

Yani sabah gideyim akşam döneyim temposu bana biraz yorucu gelmekte, eğer adada bir-iki gece kalmayacaksam, yemeğimi yiyip, şöyle bir ada havası alıp dönmeyi tercih ediyorum. O yüzden de başlık; Büyükada’da 5 saat.

Anladığınız üzere de istikamet adaların en minnoşlarından olan Büyükada.

Burgazada’da Yemeli İçmeli Bir Gün

 

Büyükada’ya Nasıl Gidilir?

Prens adalarının en büyüğü olan Büyükada, İstanbul’a deniz ulaşımı ile yaklaşık bir buçuk saat mesafe yer almakta. Adaların en büyüğü olan Büyükada için kalkan vapur seferleri göz attıktan sonra yola koyulmamak için hiç bir sebep yok.

Şehir Hatları vapur saatleri için şuraya göz atabilirsiniz. Bostancı – Adalar, Beşiktaş-Heybeliada-Büyükada, Eminönü-Kadıköy-Adalar ve Eminönü-Büyükada-Sedef Adası.

Beşiktaş’tan kalkan adalar sefer saatleri oldukça az olduğu için gözler Eminönü’ne çevriliyor. Eminönü’nden yaklaşık 1,5 saat süren püfür püfür deniz yolculuğu sonrası Büyükada’ya ulaşılıyor.

İDO’nun, artık olmayan, adalar deniz otobüsünün kaldırılmasının bilgisini ise derin üzüntüyle paylaşıyorum.

Merhaba Büyükada!

Merhaba kalabalık. Özellikle de yaz aylarının göbeğindeki bir hafta sonu adaya gittiyseniz, hakiki bir dramla karşı karşıya kalmanız an meselesi. Zaten vapurun taşan insan kalabalığı da spoiler sayılmakta.

Olsun, panik yapmayın. Bence işin en acı kısmı gerekten de vapur yolculuğu. O kalabalığı atlattıktan sonra size hiç bir şey koymaz.

Ya da en iyisi yazın gitmemek de olabilir. Karar sizin. Tabii, bir de adaya ilk ayak bastığınız andan itibaren o giriş bölgesinin kalabalığı da, ilk vapurla geri dönme hissi uyandırmakta.

Adaya mı geldiniz, kimliği olmayan herhangi bir kara parçasına mı belli değil açıkçası.

Neyse, bunu da atlatmak mümkün. En azından şöyle 3-5 saat sakin zaman geçirmek için birkaç önerim var.

 

No Fayton, Yes Bisiklet!

Evet, hala faytona binen insanlar var. Neden?

Bisiklet kiralamak yerine yürürüm diyenlere sevgiler ama yola kiralamayı düşünenlerle devam ediyorum 🙂

Adaya ayak basıp, biraz yürümeye başladığınız andan itibaren bisiklet kiralayan yerleri zaten göreceksiniz. Gözünüze bir yeri kestirdikten sonra, “aracınıza” hoop atlayabilirsiniz.

Saati 10 TL olup, tüm gün kiralama bedeli ise 20 TL. İkinci seçenek bence en iyisi.

“İşte şimdi her yere gidebilirsiniz!” diyemeyeceğim ama baya gezmeniz mümkün. Hatta başlıyoruz.

Bahçede Sinek

Adada olduğumu hissettiren bu mekana, yeniden gitmek için yaz aylarının geçmesini bekliyorum. Bisikletinizle ya da yürüyerek tatlı tatlı gidebileceğiniz bir yola sahip olan Bahçede Sinek, sakin yol güzergahı sayesinde de keyif yapmanıza imkan vermekte.

Kahvaltı için de mükemmel bir seçim bence. Bahçe içerisinde sessiz, sakin… Lezzetli ve dozunda porsiyonlarıyla da mutlu anılar biriktirmeniz mümkün.

Kapısında bisiklet park yeri bulunmakta.

Adres: Büyükada-maden Mahallesi, Yılmaz Türk Cd. No:110,  Adalar- İstanbul

 

Kahvaltınızı ettiniz, yüzlerde tatlı bir tebessümle hafif yokuş aşağı yolda bisiklet sürmenin ve sağ / sol tarafınızdaki evlere baka baka gitmenin keyfini çıkarabilirsiniz. Hatta sağa çekip marketten aldığınız soğuk içeceklerinizle fotoğraf molası da verebilirsiniz.

Kısa bisiklet turu rota önerisi; benim rotam Bahçede Sinek’ten Anadolu Kulübü’ne kadar uzanan bir yol oldu. Bu süreçte, merkeze indikçe fayton ve insan kalabalığı kaosuna dikkat etmenizde fayda var. Bisiklet konusunda aşırı pratikliğiniz yoksa sağınıza solunuza arkanıza gerçekten dikkat etmenizi öneririm.

Fayton sürücüleri, acımaları yok gibi hızlı bir sürüş gerçekleştirmekte.

Saat 15:00 | Dondurma Zamanı

17:30’da Eminönü’ne kalkacak vapura daha  çok var. Bisikletle hazır Anadolu Kulübü’nün oraya kadar gelmişken, o civarlara park edilmiş halinde duran Doncurmacı Yunus’un möthiş sorbelerinin tadına bakmalısınız. Bisikleti park edip dinlemeye alan da müsait. Oh, şahane.

Tam önünde durup, dondurma yediğiniz hafif yokuşlu yol ise Aya Yorgi Manastırı’na çıkmakta. Manastıra ulaşmak için yokuşlu yol temposu epey bir devam etmekte. Bisikletle çıkmak biraz zor olacağı için yürüyerek çıkmanızı tavsiye ederim.

Ama siz de benim gibi 17:30 feribotuna binmeyi planlıyorsanız bu yürüyüş rotasını başka bir sefere ertelemenizde fayda var. Tepeye de bir başka zaman çıkarsınız artık.

Cafe Spitz

Vapura binmeden önce soğuk kahve içip, tatlı yemeyi planlayanlar için sıradaki rota Cafe Spitz. Burada bisiklet park alanı olmadığı için önce bisikletleri teslim edip, buraya öyle gelmenizi tavsiye ederim. Konumu merkeze oldukça yakın.

Splendid Palace Hotel’in girişinde yer alan Cafe Spitz, “Büyükada’da 5 Saat” yazısı için biçilmiş kaftan. Nefis bir Cold Brew içtikten sonra, ortam  müsaitse Splendid Palace Hotel şöyle içinde de bir tur atabilirsiniz. Bence, kesin atın. Kırmızı panjurları, gümüş kubbeleri ve nefis bir aydınlık avlusuyla kalbinizi yüksek ihtimal çalacak.

Kısa Notlar

Benim Büyükada rotam tam da yukarıdaki gibi oldu. Tadı damakta kalan, keyifli ve lezzetli bir gün geçirdim.

Yukarıdakilere ilave olarak, yeme-içme konusunda alternatif arayanlara, gidemediğim ama not aldığım yerleri yazıyorum.

  • Dondurma: Sarıyer ve Roma Dondurmacısı
  • Büyükada Pastanesi
  • Ada Kahvaltı
  • Milto
  • Meziki

 

 

 

 

 

 

 

 

Be the first to comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir