Yönetmen Luca Guadagnino’nun Favori Filmleri

Birkaç ay önce yapmaya başladığım “Yönetmenler ve Filmlerindeki Şehirler” başlıklı podcast serisi için yönetmen Luca Guadagnino radarımdaydı fakat kaydettiğim podcast’i aslında hiç kaydetmediğimi görünce, zorunlu olarak bir mola vermem gerekti. İşte o yayının yerine de İtalyan yönetmen Luca Guadagnino’nun favori filmleri ile yola devam etme kararı aldım.

Çektiği filmlerden Call Me by Your Name, I Am Love ve A Bigger Splash’e bakınca çok şahane bir hikaye anlatıcısı ve ilham verici bir yönetmen olduğu ortada.

Luca Guadagnino

İnsan bir yandan da, onun ilham aldığı ve favori ilan ettiği filmleri de merak ediyor. Yönetmen olmaya, altı yaşında Arabistanlı Lawrence filmini izledikten sonra karar verdiğini söyleyen Guadagnino, hayatını radara alıp didik didik incelemek istediğim yönetmenlerden.

Bu listeyi oluştururken; özellikle de onun son yıllarda çekilen filmlerden hangileri favorisi diye merak ederek bilgisayarın başına geçtim. O yüzden; gelmiş geçmiş en iyi filmlerden sevdiği yapımları da ekledim elbette ama özellikle de 2000 sonrasında çekilenlerden favorisi olanlara odaklanmaya çalıştım.

Özetle bu liste; özelikle de son yıllardaki favorileri; yönetmenin hayatının unutulmaz filmleri değil.

After the Storm

Yönetmen Hirokazu Kore-eda’nın 2016 yapımı After the Storm ile açılışı yapıyorum. Guadagnino, filmi ve yönetmene olan düşüncelerini şöyle anlatıyor. “Mucizevi bir film. O mükemmel bir yönetmen. Bugün, onun gibi bir sesimiz olduğunu bilmek benim için çok güven verici ve dokunaklı.”

Yönetmeni, son çektiği 208 yapımı film Shoplifters ile de hatırlayabilirsiniz.

The Big Sick | Amazon Prime

İkinici film ise 2017 The Big Sick. Aynı anda hem gülüp hem de ağlatan çok yüreklendirici bir film. Filmin yapımcıları ve oyuncu kadrosu şefkatin derinliklerini güzel bir sinema anlayışıyla gösteriyor.”

Film, Amazon Prime’da mevcut. Benim de son yıllardan izlemekten keyif aldığım filmlerden.

Pain and Glory | BeIN Connect

Pain and Glory

Üçüncü filme geçiyorum. Pedro Almodovar’ın Pain and Glory’si yönetmenin 2019 yapımı filmler arasında favorisi olanlardan.

“Bu filmin finali, filmin merkezini oluşturan oyuncu performansları kadar şaşırtıcı.” diyor yönetmen. Mis gibi bir film hakkaten.

Beloved

Dördüncü film ise bir roman uyarlaması olan 1998 yapımı Beloved.

Yönetmenin film hakkındaki düşünceleri ise şöyle; “Bu filmi vizyona girdiğinde Londra’da izledim, sanırım yıl 1998’di. Aşık olduğum ve hala da çok sevdiğim yönetmen Jonathan Demme tarafından yapıldığı için çok merakla beklediğim bir filmdi. Demme’nin duyarlılığı, ilgi alanları ve Toni Morrison’ın romanındaki inanılmaz soyağacıyla birleşince gerçekten çok çarpıcı bir etki bırakmıştı”.

The Irishman | Netflix

Netflix yapımı The Irishman ise listenin beşinci filmi. Martin Scorsese’nin yönettiği bu filmi oyuncu peformasları açısından çok başarılı bulduğunu belirtiyor.

Voyage to Italy

Voyage to Italy

1954 yapımı Voyage to Italy ise listenin altıncı filmi. Benim de çok sevdiğim filmlerden. Roberto Rossellini’nin sevgi ve şehvet kavramını, keyifli ve şaşırtıcı lokasyon seçimleriyle bir araya getirmesi kesinlikle çok etkileyici. Napoli ve genel olarak İtalya’nın güneyini yansıtan iki karakterin ruhlarının manzarasını izlemek çok şahane.

Psycho

Yedinci film ise Psycho. Alfred Hitchcock tarafından yönetilen 1960 yapımı bu film için şu özeti yapıyor. “Hala ‘Psycho’nun anne / oğul ilişkilerinin standardını belirlediğine inanıyorum.”

Faces Places

Listenin sekizinci filmi ise Faces Places. Bu film, yönetmenin 2017 yılında yayınlanan filmlerden favori ilan ettiklerinden.

Agnes Varda ve JR tarafından yönetilen bu belgeselin derinliği, insanın iliklerine kadar geçiyor. Yönetmen Agnes Varda ve fotoğrafçı/sokak sanatçısı J.R., Fransa’nın kırsal kesimlerinde bir yolculuğa çıkar ve keyifli dostluklar, anılar ortaya çıkar.

The Age of Innocence | Netflix

The Age of Innocence

Dokuzuncu film ile listenin sonuna geliyorum. 1993 yapımı The Age of Innocence, kalbimde olan filmlerden<3

Martin Scorsese tarafından yönetilen filmin başrollerinde; Daniel Day-Lewis, Winona Ryder, Michelle Pfeiffer yer alıyor. 19.yy New York sosyetesinde geçen bir / birkaç aşk hikayesi.

Be the first to comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir