Audrey Hepburn’ün Paris’te Geçen 5 Filmi

Audrey Hepburn! Onu izlemek, her zaman iyi hissettiriyor. Üstelik, Paris odaklı filmlerinde seyir zevki daha da yükseliyor, kendi adıma.

Bu yazının da odak noktası, Audrey Hepburn’ün Paris’te geçen filmleri. İkisini de tanımlamak için aynı kelimeleri kullanıyoruz sanki; büyülü, zarif, muhteşem ve sofistike.

“Paris her zaman iyi bir fikir” diyen güzel gönüllü Audrey Hepburn’ü sevgiyle anıyorum. Bu yazıya ilave olarak, Paris’te Geçen İlham Verici Filmler yazısını da buraya bırakıyorum.

Funny Face (1957)

Funny Face

Stanley Donen tarafından çekilen Funny Face, New York’ta bir fotoğrafçı tarafından keşfedilen genç bir kitapçı olan Jo’nun hikayesi. Fotoğrafçı, onun eşsiz güzelliğine oldukça ilgi duyuyor ve onu bir dergiye modellik yapması Fransa’ya, Paris’e götürüyor. Paris’e gitmek, her zaman için Jo’nun kurduğu hayallerden biri olduğu için bu fırsatı değerlendirir.

Aşk, şarkı söylemek, dans etmek, moda ve tabii ki nefes kesici Paris manzarası filmde karşımıza çıkanlardan. Funny Face, Audrey Hepburn’ün en iyi filmlerinden biri kesinlikle.

Charade (1963) 

Gittiği kayak tatilinden, Paris’e, evine döndüğünde kocasının öldürüldüğü haberini alır. Daha sonra da kocasının; savaş sırasında 250.000 doları zimmetine geçirdiğini öğrenir. Regina (Audrey Hepburn), skandalın ortasında kalır ve hakkında hiçbir şey bilmediği o parayı arayan birkaç adam tarafından takip edilmeye başlar.

Paris When It Sizzles (1964)

Filmin çekimleri, kurgusu o kadar uzun sürmüş ki; bu filmden çok daha sonra çekilmeye başlanan Charade, daha önce gösterime girmiş.

Audrey Hepburn filmde; bir Hollywood senaristinin neşeli genç asistanı, yazarın tıkanıklığını aşmasına yardımcı olmaya çalışan Gaby karakterini canlandırıyor.

How to Steal a Million (1966)

How to Steal a Million – Audrey Hepburn ve Peter O’Toole

Nicole Bonnet (Audrey Hepburn), efsanevi bir sanat koleksiyoncusu ve usta bir sahtekarın kızı. Babasının sahtekarlıklarından birini çalmak ve sırrını korumak için bir hırsızla iş birliği yapar. Hepburn’un Givenchy kıyafetleriyle göz doldurduğu keyifli bir film.

Sabrina (1954)

Sabrina – Audrey Hepburn ve Humphrey Bogart

Şu dünya güzeli filmin, çeşitli dizi ve film platformlarında olmaması ne üzücü. Sabrina; karşılıksız aşk ve ikinci şanslar hakkında bir hikaye. Sabrina Fairchild (Audrey Hepburn), zengin Larrabee ailesinin şoförünün kızı. Genç, utangaç Sabrina, yıllardır onu fark etmeyen, playboy David’e (Larrabee ailesinin iki oğlundan biri) aşık olmuştur. Aşçılık okuluna gitmek için iki yıllığına Paris’e gider ve ayrıldığından çok daha zarif ve sofistike bir şekilde geri döner. Eve döndüğünde, sadece David’in onunla ilgilendiğini değil, aynı zamanda evin ciddi kardeşi Linus’un da kendisiyle ilgilendiğini fark eder.

Be the first to comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir