Pedro Almodovar Filmlerinden İlhamla İspanya’ya Yolculuk

“Pedro Almodovar filmlerinden ilhamla İspanya seyahat rotası oluşturmak” da denebilir.

Doygun renk paleti, cinsel kimlik temaları, kadınlar… Almodovar filmlerinin bütün belirgin özelliklerini çok seviyorum. Filmlerinin geçtiği şehirler de başlı başına seyahat sebebi. Sanki onunla birlikte, o sokaklarda dolaşıyormuş gibi…

Çoğu filmi Madrid’de geçiyor, (Madrid’i de sayesinde oldukça merak ediyorum) ama İspanya’nın farklı şehirlerini de görmek mümkün. İşte, seyahat rotası yapacağınız / yapacağımız zaman ilham alınabilecek Pedro Almodovar filmleri.

Pain and Glory – 2019

Pedro Almodóvar’ın yönettiği ve yazdığı bir İspanyol drama filmi. Antonio Banderas ve Penélope Cruz başrolleri paylaşıyor. En İyi Erkek Oyuncu ve Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ına aday gösterildi.

Film, İspanya’nın Madrid ve Valencia şehirlerinde çekildi. Film, içerisinde flashback’ler de barındırıyor. Almodóvar, bu flashbackler’in çekildiği Valencia şehrindeki Paterna’yı ise 2004 yılında çektiği Bad Education’ın çekimleri sırasında keşfetmiş. Mağara konutlarıyla tanınan bu bölge için “bizi büyülemişti” diyor yönetmen, ancak günümüzde şehrin oldukça farklı olduğunu da ekliyor.

Pain and Glory

“Şu anda neredeyse hiç kimse bu tür mağaralarda yaşamıyor. Onları, tarihi yerler olarak kurtarmaya çalışan bir hareket var; aslında, bazı mağaralar turistler için kalacak yer olarak yeniden elden geçirildi.” diyor. Yine de, bir şekilde orada dış çekimleri gerçekleştirmeyi başarmışlar. “Yüzeye bacalar ekledik, ışığın girebileceği ve havanın akabileceği ışıklıklar da yerleştirdik. Ayrıca zamanın bıraktığı izler gibi görünmesi için de çeşitli çatlar oluşturduk.” diyor. Fakat istedikleri mağara çekimini yapabilmek için Madrid’de ayrıca bir set inşa etmişler.

All About My Mother – 1999

Annem Hakkında Her Şey’de, Manuela, oğlunun babasını aramak için Madrid’den Barselona’ya önemli bir yolculuk yapar. Barselona’ya vardığında, elbette Gaudí’nin Sagrada Familia’sı dahil olmak üzere şehrin en ünlü yerlerinden bazılarını da ekranda görüyor oluruz. Palau de la Música Catalana, Plaça Reial, Park Güell filmdeki sahnelerde gördüklerimizden.

Volver – 2006

Granátula de Calatrava kasabası, Almodóvar’ın 2006 yapımı Volver filminin açılış sahnesinde karşımıza çıkıyor. Filmde Penelope Cruz, 14 yaşındaki kızı Paula’yı korumak için büyük çaba sarf etmek zorunda kalan işçi sınıfından bir kadın olan Raimunda’yı canlandırıyor. Bu filmdeki rolüyle, En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ına aday gösterilen ilk İspanyol kadın oyuncu oldu.

Julieta – 2016

Yönetmen Pedro Almodovar’ın Madrid dışı çektiği bir başka çekim yeri de Julieta filminde yer alıyor. Julieta karakterinin ailesinin Sevilla’daki evi, günümüzde de kiralamaya açık olmasıyla gözlerden kalpler çıkarıyor. Alojamiento Rural Huerta La Cansina isimli yer ziyarete açık olduğu için seyahat planlarına da dahil edilebilir.

Yazının bundan sonraki kısmında Almodovar filminde Madrid’de gördüğümüz yerler yer alıyor.

Talk to Her – 2002

İkonik Madrid sineması Cine Dore, 2002 yapımı Talk to Her filminde gördüklerimizden.

The Flower of my Secret – 1995

The Flower of My Secret filminin son sahnelerinden biri, Madrid’in merkezinde, Plaza Mayor’da geçiyor. Bu kent meydanı, 2017 yılında 400. yaşını kutladı.

Film, Madrid’de Plaza Mayor ve iki restoran da dahil olmak üzere kesinlikle ziyaret edebileceğiniz pek çok harika çekim konumuna sahip. Mesela; eski bir restoran olan Taberna Ángel Sierra listelere eklenmeli.

Women on the Verge of a Nervous Breakdown – 1988

Pedro Almodovar’ın diğer filmlerine göre bu filmdeki çekim yerlerine gerçek hayatta ulaşmak çok ilgi alanımıza girmiyor gibi. Ama en sevilenlerden ve yönetmeni uluslararası alana taşıyan filmi olduğu için birkaç sahneden bahsetmeden olmaz gibi.

Madrid’de Gran Via (Büyük cadde) üzerindeki Calle de Montalbán isimli binada çekilen balkonlu sahneleri hatırlayalım.

Tie Me Up! Tie Me Down! – 1989

Antonio Banderas’la bir başka Almodóvar filmi. Madrid’in bir başka merkezi meydanı ise bu filmde görülüyor. Şehrin en eski meydanlarından biri olan Plaza de la Villa, Madrid’e gidince görülecek yerler listemizi daha da kabartıyor.

Broken Embraces – 2009

Broken Embraces, Madrid’de Almodóvar hayranlarının koşa koşa gitmek isteyeceği birkaç bar sunuyor. Museo Chicote, Judit’in cin içtiği kokteyl barı. Bar, 1930’lardan beri açık ve zamanın dekoruna da sadık bir şekilde hayatına devam ediyor. Görünüşe göre Frank Sinatra, Sophia Loren ve Ernest Hemingway geçmişte Museo Chicote’de bir kadeh bir şeyler içti.

The Skin I Live In – 2011

En sevdiğim filmlerinden galiba. Madrid çekimlerine ilave olarak Santiago de Compostela (bu şehri baya merak ediyorum) ve Toledo şehirleri de filme ev sahipliği yapanlardan.

Be the first to comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir